Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Esenler Film Festivali başladı. 19 Aralık’a kadar devam edecek festivalin açılış programı, çok sayıda sinemaseveri bir araya getirdi. Festivalin açılış programında ayrıca ‘Onur’ ve ‘Vefa’ ödülleri de sahiplerini buldu. Gazze’de bir destan haline gelen direnişin bir filminin çekilmesi gerektiğini söyleyen Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “Gazze’deki soykırımın beyaz perdeye yansıtılması için her türlü projeye öncülük etmeye ya da onun yanında yer almaya hazırım” dedi.
Esenler Belediyesi’nin en prestijli etkinliklerinden Esenler Film Festivali, önceki akşam düzenlenen açılış programıyla 4. kez sinema sinemaseverlere kapılarını açtı. ‘Umut’ temalı filmler seçkisiyle dopdolu bir programı sinemaseverlerin ilgisine sunan festivalin açılış töreni, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Festivalin açılış törenine, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’nun yanı sıra İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Filistinli yönetmen Mai Masri, film müziği bestecisi Necip Sarıcı, usta oyuncu Ayla Algan, Hulusi Kentmen’in torunu Melek Kentmen ile festivalin jüri üyeleri, sinema yazarları, kültür sanat gazetecileri, yapımcı ve yönetmenler, kısa film yarışması ve kısa film yapım destek finalistleri ile çok sayıda sinemasever katıldı. Açılış programı öncesi, Burçak Evren’in arşivinden derlenen “Türk Sinemasında Umut” temalı sergi de sanatseverlerin ilgisine sunuldu. Kısa film yarışmasının finalist filmlerinin gösterildiği gecede, Taşplak Senfoni Orkestrası da film müzikleri repertuvarından oluşan konserle kulakların pasını sildi.
Sinema hayatımızın aynadaki yansımalarıdır
Programın açılışında konuşan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, sinemanın her birimizin hayatında farklı bir yere sahip olduğunu belirterek “Sinema, her birimizin hayatında farklı anlamları olan aynadaki yansımasıdır. Onu istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz, isterseniz bir toplumun inşasında, isterseniz de bir toplumun ifsadında kullanabilirsiniz. Gönlümüzün arzu ettiği şudur ki bu toprakların insanları en iyiyi ve en güzeli inşa ederek en doğru şeyi yapsınlar. Bizler bunu yapmayı kendilerine hayat felsefesi edinmiş insanlarız” ifadesini kullandı.
İnancın, umudun önünde kimse duramaz
Göksu, bu yıl onur ödülünün Filistinli yönetmen Mai Masri’ye verileceğini kaydederek “Bugün her birimizin yüreğinde Filistin, Gazze var. Her birimizin acısı Gazze’ye odaklandı. Her birimiz Gazze dediğimizde hüznü, Filistin dediğimizde aynı zamanda umudu hatırlıyoruz. Bütün dünya bir araya geldi, Filistin’deki bir çocuğun sapan taşını yenemedi. Çünkü inancın, umudun önünde kimse duramaz” şeklinde konuştu.
Göksu: Gazze direnişinin filme öncülük etmeye hazırım
Gazze’de bir destan haline gelen direnişin bir filminin çekilmesi gerektiğini söyleyen M. Tevfik Göksu bu konuda şunları söyledi: “Yaşımız itibariyle baktığımızda bizim çağımızın en anlamlı hafızasında yer alacak olan şey bugün Gazze’de yaşanan soykırımdır. Gazze’de yaşanan soykırım, mutlak surette beyaz perdeye yansıtılmalı ve insanlık tarihinin hafızasında istisna yer olarak kayıtlara geçmelidir. Ben şahsen bu Gazze’deki soykırımın beyaz perdeye yansıtılması için her türlü projeye öncülük etmeye ya da onun yanında yer almaya hazırım. Sayın Cumhurbaşkanımızın her tarafta ifade ettiği şey; dünya beşten büyüktür, dünyada adalet mümkündür. Ama adaleti yapmak için adalete inananların olması lazım. Elindeki gücü insanlara zulmetmek için kullanan küresel emperyalistler gibi değil, vicdan sahibi milletlerin, vicdan sahibi insanların, vicdan sahibi devletlerin bu işte öncülük etmesi lazım. Ve bugün de bu işi en iyi anlatacak sinemadır”.
Mazlumları savunmaya devam edeceğiz
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz ise “Bu festivali benim gözümde anlamlı kılan en önemli unsur karşımda duruyor. Türkiye Cumhuriyeti bayrağı ve Filistin bayrağı. Ben bir Osmanlı tarihçisiyim. Dünya tarihine dönüp baktığınızda Müslümanların ve özellikle Osmanlı’nın hakim olduğu coğrafyada inanılmaz bir arada yaşama tecrübesi ve kültürü oluşmuştur. Bütün mazlumlara kucak açtık. Bu millet dün de bugün de ve inşallah yarın da evlatlarımızla mazlumları savunmaya devam edecektir. İstanbul mazlumların sığınağı ve umudu olmaya devam edecektir. Gazze’de yaşanan dram konusunda da susan konuşmayan ve kulağını tıkayan her fert, her cemiyet, hem insanlığın hem tarihin hem de Allah’ın huzurunda büyük bir yokluğa ve cezaya uğrayacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Vefa’ ve ‘onur’ ödülleri sahiplerini buldu
Gecede yapılan konuşmaların ardından ‘Onur Ödülleri’ ve ‘Vefa Ödülü’ de sahiplerini buldu. Çektiği film ve belgesellerle ait olduğu coğrafyada yaşanan insan hakları ihlallerini gözler önüne seren Filistinli yönetmen Mai Masri’ye Onur Ödülü’nü Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu takdim etti. Müzik ve tiyatro sanatlarını iç içe yaşayan usta oyuncu Ayla Algan’a yönetmen Zeynep Koray, Yeşilçam’ın ünlü ses mühendisi, film müziği bestecisi Necip Sarıcı’ya ödülünü gazeteci- sinema eleştirmeni Burçak Evren, Türk dizi ve sinema sektörünün duayen senaristi; yönetmen ve yapımcı Osman Sınav’ın ödülünü ise oğlu Yusuf Ömer Sınav, Cemil Yavuz’un elinden aldı. Gecede ‘Vefa Ödülü’ de Yeşilçam’ın unutulmaz aktörlerinden Hulusi Kentmen’e verilmek üzere oyuncu Tuncay Akça tarafından Kentmen’in torunu Melek Kentmen’e takdim edildi.
Kimliklerimizi çöp kutusuna atıyoruz
86 yaşındaki Algan, ödül takdimi sonrası bir konuşma yaparak şunları kaydetti:
“1 yıl önce Filistin’de yaşananları anlatan bir senaryo yazdık. Öğrencim, savaş öncesi o kadar kötü şeyler toplamıştı ki yakında bitecek. Yani bu yaptıklarını görseniz onun neler çektiğini görseniz. Bir aile evlerinin tahtaları kalkıyor, çocuklar ölmesin diye aile orada yaşıyor ve bu savaştan önceydi, düşünebiliyor musun? Hakikaten sinir bozucu bir şey. Bir Fransız arkadaşım bana şöyle söyledi, ‘Biz bilerek kimliklerimizi çöp kutusuna atıyoruz’ Gerçekten nasıl yaşıyoruz, her sabah kalkıp nasıl yaşıyoruz? Nasıl ‘evet’ diyoruz, nasıl ‘hayır’ diyemiyoruz. Duymuyor kimse bizi. Çok sinir bozucu.”
Kadınlar direnişin en büyük parçası
Esenler Film Festivali’nin ilk gününde Esenler Kısa Film Yarışması’nın finalist filmleri gösterildi. Ardından ‘Onuruna Film Gösterimi’ kapsamında Filistinli yönetmen Mai Masri’nin ‘3000 Gece’ filminin gösterimi yapıldı. Masri ardından film ile ilgili kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Masri, şunları kaydetti:
“Dünyada kadın olmak çok zor ama Filistin’de kadın olmak daha zor. Buna rağmen Filistinli kadınlar çok güçlü ve bu yıllardır nesilden nesile aktarılmış bir güç. Kadınlar orada bu gücü birbirleriyle paylaşıyorlar ve mücadeleye destek veriyorlar. Bu gücün ilham kaynağının Filistin davasının haklı bir dava olmasından dolayı doğduğunu düşünüyorum. Filistin’de toplumu bir arada tutanların kadınlar olduğunu söyleyebilirim. Filistinli kadınlar için ortada bir mücadele var, direniş var ve bu direnişin içinde adalete olan inanç var. Orada sinema yapan kadın sayısının çok fazla olması da bundan kaynaklanıyor. Kadınlar ve onların gücü olmasa toplum dağılabilir, Filistinli kadınlar direnişin en büyük parçası olarak tanımlanabilir.”
Film gösterimleri ve masterclass yapılacak
Festivalin ikinci gününde Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde çocuk filmlerinin gösterimi yapılacak. Aynı gün Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde yönetmen Masri’nin katılacağı masterclass etkinliği, yapım atölyeleri ve “Uluslararası Ortak Yapımlarda Yol Haritası” başlıklı panel düzenlenecek. Festivalin üçüncü gününde kısa film yarışması finalist filmlerinin gösterimi yapılacak. Aynı gün gerçekleştirilecek “Filistin Sinemasının Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı çevrim içi panele Filistin Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Lina Bokhary de katılacak. Festivalin dördüncü gününde de film gösterimlerinin yanı sıra “Sinema İle Umut Etmek” başlıklı panel ve görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ile yönetmen Derviş Zaim’in katılımıyla masterclass etkinliği düzenlenecek. Festivalin son gününde “Umut” temalı uluslararası film gösterimleri yapılacak. Tuluyhan Uğurlu’nun konser vereceği kapanış töreninde ise kısa film ve yapım destek ödülleri sahiplerini bulacak.
3 projeye yapım desteği
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ve 19 Aralık’a kadar devam edecek olan 4. Esenler Film Festivali’nin kısa film yarışması jüri başkanlığını Perihan Savaş üstlenirken, jüri üyeleri Andreas Sinanos, Banu Sıvacı, Yıldız Ramazanoğlu ve Sinan Albayrak’tan oluşuyor. Esenler Kısa Film Yapım Desteği’nin jüri koltuğunda Can Ulkay, Halil Kardaş ve Zeynep Koray oturuyor. Festival kapsamında bu yıl da 3 projeye yapım desteği sağlanırken, “Esenler Kısa Film Yapım Desteği” kapsamında derece elde eden projelerin her birine 60 bin lira para ödülü verilecek.