Dünya ticaretinde dengeleri değiştirecek olan asrın projesi Kanal İstanbul’un inşaatı başlıyor. Projenin temel atma töreninde Sayın Cumhurbaşkanımız düğmeye bastı.

Çılgın Proje olarak da bilinen Kanal İstanbul projesi sayesinde dünyanın incisi İstanbul Boğazı tehlikeli gemi trafiğinden kurtulurken, dünyanın en önemli ticaret yollarından biri olan Marmara-Karadeniz arasındaki ticari gemi trafiği Türkiye için önemli bir gelir kaynağı yaratmaya başlayacak.

Suveyş ve Panama kanalları gibi dünya ticaretinde dengeleri değiştirerek Türkiye’nin dünyadaki güçlü rolünü pekiştirecek olan Kanal İstanbul için Karadeniz ile Marmara Denizi arasında açılacak su yolunun inşaatı başladı.

Kanal İstanbul ile yeni bir çağ açılıyor

Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ile gerçekleşen, bilim insanlarımızın ve mühendislerimizin yoğun çalışmalarıyla hayata geçen projede ilk kazmanın vurulmasıyla ulaşımda ve ticarette yeni bir çağın başladığını söylemek artık mümkün. Çin’den Avrupa’ya uzanan yeni İpekyolu için de çok önemli bir geçiş noktası olacak olan kanal sayesinde Türkiye, dünya ticaretinde merkezi bir konuma sahip olarak hem ticaret hem de dünya siyaseti üzerinde ağırlığını artırmış olacak.

Küçükçekmece, Avcılar, Başakşehir ve Arnavutköy sınırları içerisinden geçecek olan kanalın uzunluğu 45 kilometre olacak. Kanalın derinliği ise 20,75 metre ile dev tonajlı gemilerin geçişine izin verecek.

Tören sırasında konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise şu açıklamaları yaptı:

“Boğaz’da hem kuzey hem güney hem doğu-batı istikametinde her sınıftan ve kapasiteden çok yoğun bir gemi trafiği yaşanıyor.

Boğaz’dan 1930’lu yıllarda yılda ortalama 3 bin gemi geçiş yapıyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Yapılan projeksiyonlar 2050 yılında Boğaz’dan geçecek gemi sayısının 78 bini bulacağını gösteriyor.

Hesaplamalara göre İstanbul Boğazı’nın güvenli gemi geçiş kapasitesi 25 bindir. Her büyük geminin Boğaz geçişi, şehir için ciddi risk anlamına geliyor.

Petrolden organik ürüne kadar çok farklı yükler taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda denizlerimizdeki doğal hayat da çok büyük tehdit altına giriyor. Her şeyden önce amacımız İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

“Bize sorulmadı” diyenlere seslendi

Kanal İstanbul’a, İstanbul’un geleceğini kurtarma projesi olarak baktığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Boğaz’ın tarihi ve kültürel dokusunu güvenlik altına almak için projeye ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanımız cümlelerine şöyle devam etti;

“Projenin her aşaması ise hukuka ve bilime uygun yürütüldü. ‘Bize sorulmadı’ diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır. Kanal İstanbul’un her biri ayrı emek gerektiren tüm mühendislik ve ÇED çalışmalarının bilimin, tekniğin ışığında, hukukun izinde yürütüldüğünün altını çizmek istiyorum.

Mevcut güzergah 5 ayrı alternatif arasından bilimsel çalışmalara göre en makul ve verimli hat olarak seçildi. Kanalın uzunluğu 45 kilometre. Taban genişliği minimum 275 metre. Derinliği, küsuratı söylemiyorum, 21 metre olarak belirlendi.

Yapılan etütler Kanal İstanbul’daki gemi trafiğinin Boğaz’a göre 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi. Karadeniz çıkışının solundaki rekreasyon ve yenilenebilir enerji alanı da İstanbul’a ayrı bir değer katacak.”

Kanalın her iki yanında planlanan 500 bin nüfuslu yerleşim alanlarının da İstanbul’un merkezindeki baskıyı ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Kanal İstanbul sadece Türkiye’nin değil, belki de dünyanın en çevreci projesi olarak hayata geçirilecektir. Bak bu bir çeşme açılış töreni değil. Bir çeşme musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan bir tanesinin bugün temelini atıyoruz. Kanal İstanbul’u yaklaşık 15 milyar dolarlık bir maliyetle 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi Boğaz’daki mevcut trafiğin yüzde 99’unu karşılayacak şekilde tespit edildi.”

***

M. Tevfik Göksu kimdir?

1 Ocak 1966 tarihinde Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde doğan Göksu, ilkokulu Gölbaşı’nda, liseyi İstanbul Gaziosmanpaşa İmam Hatip Lisesinde tamamladı. 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümünde tamamladı. Akademik çalışmalarını Sosyoloji alanında yoğunlaştıran M. Tevfik Göksu, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde başladığı doktora çalışmalarını Siyaset Sosyolojisi üzerine devam ettirdi.

Aktif siyasete erken yaşlarda başlayan ve yaşamı boyunca devam eden Göksu, Refah Partisi ve Fazilet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Millî Gençlik Vakfı İstanbul İl Kuruculuğu ve Marmara Bölge Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1992’den 2000 yılına kadar Bağcılar Belediye Başkan Danışmanlığı görevinde bulundu.

2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi Esenler Belediye Başkanı adayı gösterildi ve yüzde 48 oy oranıyla Esenler Belediye Başkanı seçildi. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’den tekrar Belediye Başkanı adayı gösterilen Göksu, yüzde 62,7 oy oranıyla tekrar Esenler Belediye Başkanı olarak seçildi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise yüzde 65,48 oy oranıyla üçüncü kez başkan seçildi.

Günümüzde, Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekilidir. SONAR araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre İstanbul’daki AK Parti Belediye Başkanları arasında en sevilen, en başarılı Belediye Başkanı olarak tespit edilmiştir.